31 Temmuz 2014 Perşembe

şiir

Ben kendimi nerde unuttum

Hayal meyal bir miskalcık hatırımdayım
Şirinevlerde bir şirin yanlış yoksa el tuttum
Doksan doksan dokuzdan şiirimin satırındayım
Hangi adreste bıraktım, ben kendimi nerde unuttum

Benki efsane aşkların kaf dağları avcısıydım
Kar yağışlı günlerin şömine kavcısıydım
Kapkara sevdaların en adil savcısıydım
Kadir bilmeze düşmeden kadir bilene kuttum

Bulamadım kaybettiğim kendimi yerde
Beni rehin alan yok o şimdi nerde
Ne hafıza kalmış biraz ne azıcık us serde
Düşünüp bulamadım ben kendimi nerde unuttum
 
Metin Şaşmaz

30 Temmuz 2014 Çarşamba

şiir url

Antoloji.com şiir sitesi

<a href="http://www.antoloji.com/siir/sair/sair.asp?sair=97135"><img border="0" src="http://kayit.antoloji.com/images/siirlerim1.gif" width="223" height="58" alt="Şiirlerimi okumak için tıklayın."></a>

29 Temmuz 2014 Salı

Dansmı?dediniz

Bıyur dansmı dediniz

Get allahın seversen get işine kârına
anadoluyuz bilmeyiz adım ileri geri
çıkarmı düşünürüz ekmeğimiz yarına
dansmış valsmış tangoymuş yok kültürümüzde yeri

delilo halaylarla kültürümüz arıdır
avrupai dans avrupa budalası kârıdır
her milletin kültürü kendi özgün varıdır
anadolu kültürüne dahil dans nerden beri

biz anlamayız elin garip hareketinden
bildiğimiz toprağın başak bereketinden
eksik olsun duvarımız şu dans bireketinden
alnımızda bizi biz kılan emeğin teri
 
Metin Şaşmaz

Ayırın beni atomlarıma - Metin Şaşmaz

Aşk - Metin Şaşmaz

şiir

Arınamazsın

Yüreğimde işlediğin günahtan
Kevserle yıkansan arınamazsın
And içtim,yemin ettim kalbimde ahtan
Artık yüreğimde barınamazsın

Mendil tutup gözyaşlarımı silsen
Kovarım kalkıpta kapıma gelsen
Kendinden utanmayı bir bilsen
Bir daha gözüme görünemezsin

Ne olduki türlü hayal kurdumda
Hep aşkına secde edip durdumda
Artık kovulduğun gönül yurdumda
Sürünmek istesende sürünemezsin
 
Metin Şaşmaz

şiir

http://www.antoloji.com/adalet-120-siiri/

27 Temmuz 2014 Pazar

Bayram

Tüm Türkiye ve islam aleminin ramazan bayramını kutlar,huzur ve barış içinde geçmesini dilerim

26 Temmuz 2014 Cumartesi

Çağ ve çağdaşlık

21.10.2012 13:20:00        Bu mesajı cevapla.
hayat kırkından sonra başlamaz, tam tersine sona doğru gider, ama olgunlaşma başlar diyebiliriz.
16.08.2012 20:02:00        Bu mesajı cevapla. Bu mesaj şu mesaja yanıt olarak yazılmıştır.
doğrusu, makaleme verdiğiniz yanıtı tam anlamıyla anlayabilmiş değilim,
o nedenle şu kadarını söyleyeceğim,
ben bu makalede kimseleri açık yada kapalı olarak kategorize etmedim, zaten makalenin içerğiğindede öyle birşey olmadığı belli.
sadece bir yanlışa vurgu yaptım hepsi bu.
29.07.2012 02:03:00        Bu mesajı cevapla.
hayır inanmıyorum.
türlerin kökeni ilkten sona değişiklik arzetseydi sanırım canlı türleri günümüze kendi gerçekliğinde gelemezlerdi, ve yine bir canlı türü kendi öznelliğini koruyamazdı...
şimdi evrim teorisine baktığımızda şemaya göre insan türünün maymunsu bir fiziki yapıdan günümüz şekline şekillendiği iddia edilmektedir,
bu bir anlamda insan türünün köken olarak maymunda türediği anlamını taşır,,
böyle bir gerçeklik olsaydı bu gün maymun diye ayrı bir canlı türünün olmaması gerekirdi.
her canlı türü kendi gerçekliğinde var olsa gerek.
dialektik bunu gösterir.
ama beyinsel yani insan usunun sürekli bir evrim yaşadığını söyleyebiliriz..
bunuda zaman ilerledikçe her yeni nesilden daha yeni ve daha gelişkin bilimsel ilimsel ve teknik olguların geliştiğini ve varolan tekniğin daha ötesi sınırlara taşındığı
ön görülürse doğru bir tez olduğunu görebiliriz.

kısacası evrim gerçekliği vardır ama organizmal değil, beyinsel us işlevinde vardır.

ben böyle düşünüyorum.
28.07.2012 14:49:00        Bu mesajı cevapla. Bu mesaja 1 adet yanıt yazıldı >>>
Çağ ve çağdaşlık……
Günümüzde ve dahadası ülkemizde birileri birilerini çok rahat bir şekilde çağdaşlıkla yada çağdışılıkla nteleyebiliyor…
Ve bunuda maalesef kiyim kuşam gibi çağla uzaktan yakından ilgisi olmayan olgularl baz alınarak yapılabiliniyor…
Yani açık saçık birileri rahatlıkila kendilerini çağdaş örtünenleride çağdışı olarak kategorize edebiliyor.
Bende diyorumki kimin çağdaş kimin çağdışı olduğunu saptamak için önce çağı tanımlamalı,
Çağın hangi ve ne çağı olduğunu saptamaı ve ona göre kimin çağdaş olup kimin çağdışı olduğunun altı çizilmeli,
Peki o zaman çağı tanımlayalım, hangi çağdayız soyunma çağında olduğumuzu iddia eden olmaz herhalde, ki zaten öyle bir çağ yoktur ve olamaz..
Peki önce çağ nedir sorusunu cevaplamalıyız:
Çağ hepimizin hemfikir olabileceği gibi bir zama birimidir.
Peki günümüzü adlandırmaya kalkarsak, nasıl ve neye göre adlandırmalıyız, tabiî ki düzeyine göre.
Peki düzey nedir hepimizin kabul edeceği gibi teknik ve teknoloji…..
• zaman rahatlıkla teknik yada teknoloji çağı olarak adlandırabiliriz,
• çağ teknik tekno çağı ise buna göre çağdaş kişide çağa uyumlu teknik ve tekno ile ilgili,
• kişilerdir.
• Gerçeklik buysa kim neye dayanarak baştaki giyim kuşama göre birilerini çağdaş birilerini çağdışı edebiliyor.
• Eğer soyunma çağdaşlık ölçütü sayılırsa Afrika yerlileri en ileri seviyede çağdaş sayılmalı,
• Çağ ve çağdaşlık tanımına göre değerlendirirsek, teknikle ilgisi olmayan ve kendini sırf açık giyinmekten çağdaş gören kişiler çağdışı ve bunların teknikle ilgilenen ve sırf örtülü diye çağdışı tabir edilen kişilerde çağdaş kişiler olmalı..
Bunun bilimsel ve reel değerlendirmesi budur.

Şimdi soruyorum yaşadığımız hangi çağ kim neye göre çağdaş neye göre çağdışı olarak nitelendirilebiliniyor..
Öyleyse çağı tanımladığımıza göre kimin çağdaş kimin çağdışı olabileceğinin nesnelliğine değinelim.
Şimdi soyunma çağı diye bir çağ yoksa ve çağımız öyle bir çağ değilse demekki açılan kişilerin sırf soyunmaktan ötürü kendilerini çağdaş ötekilerinde çağdışı oldukalrı yönün deki nitelemeleride tamamen içi boş anlamsız konuşmaktan ibaret..

Bir değerlendirme yaparsak, teknik teknolojiden bi haber kişilerin soyundukları kadar soyunsalarda çağdaş olamayacakları açıktır.
Ama tekniği teknolojiyi iyi kullanan ve aynı zamanda örtünen kişilerinde örtüne bildikleri kadar örtünselerde çağdaş sayılacakları tartışmasız bir gerçektir..

Çağ bir zaman birimi olduğuna göre , çağdaşlıkta zamana uygun yaşam olmalıdır……….

Hangi çağdayız yukarıda belirttiğimiz gibi teknik çağında soyunma çağı diye bir çağmı yada öyle bir çağdamıyız hayır.
O zaman kim çağdaş kim çağdışı bu kriterlere göre sormalı çağdaşlık taslayanlara.
Vede kendi çağdışıyken çağdaş insanları çağdışı diye nitelemelerle toslayanlara..

Ben sözlerimi burada noktalıyorum….

Ve yorumu okuyucuya bırakıyorum…